2 Ocak 2020 Perşembe

Duvar

Boş bir duvara bakıyordu dakikalardır, halüsinasyon görmekten korktuğu için büyük bir stres içindeydi, bekliyordu. Delicesine bir ürperti vardı kafasında, "ya görürsem?" diye düşünmekten başka bir şey düşünemiyordu. Dakikalar birbirinin peşi sıra akıp giderken, o halen sarı ve pürüzlü, boş bir duvara kilitlenmiş vaziyetteydi. Durumun üzerine kafa yordukça komik olduğunu fark ediyordu ama karşı koyamıyordu buna.
Derin bir of çekti, "keşke oh diyebilseydim, içten bir oh" dedi içinden, küfürler savurdu ve uyumaya gitti. Obsesyon nöbeti sona ermişti. Mutsuzdu ama hala yaşıyordu, milyarlarca insan gibi. Ah, bir inandırabilseydi kendini normal olduğuna, her şey yoluna girecekti. Sonra düşündü, "kime göre, neye göre normal ulan! Birkaç insan bir şey dedi diye neden normal o oluyor? Ben insan değil miyim!" diye bağırdı, rahatladığını hissediyordu. Her sabah içtiği bir avuç dolusu hap onu bu kadar rahatlatamıyordu hiç şüphesiz. Kafasını yastığa koydu, dakikalarca debelendi. Asla yatar yatmaz uyuyamazdı, beyni yorgun düşmüştü ama vücudu son savaşı veriyordu uykuya karşı.
Gözünü açtığında her zamanki gibiydi her şey, yine sabah olmuştu.