27 Eylül 2021 Pazartesi

Sahne

giz kalkıyor bütün bir şehrin üstünden,

çok geçmeden beliriyor insanlar orada burada.

ilk kelimeler çıkıyor ağızlardan,

ve hepsi bir bir takıyor maskelerini bir ritüel halinde.

kimi bir güler yüzü seçiyor, kimi bir hayırseveri,

ben mi?

ben de sevinç ve heyecanla seçiyorum maskemi,

bugün için diğerkam ve mutlu bir karakter beğeniyorum kendime.


kapılar açılıyor sokağa yavaş yavaş,

kimi kahvesini yudumlarken balkondaki iskemlesinde,

kimi adım adım canlanan şehrin içine karışıyor.

ayıplanıyor bağıran küçük çocuklar, suçun ve masumiyetin birbirine karıştığı caddelerde, 

bazen büyükleri de içine alıyor bu kınanma kervanı, 

bütün insanlık kınama koltuklarında oturuyor ve

en ufak bir hatasında kınıyor kusuru olmayan birini,

ben mi?

ben de bağırıyorum,

ben de kınıyorum büyük bir zevkle!


gün bitiyor saatler sonra, artık dağılma vakti.

kimsenin duymadığı küfürlerin çınladığı iş yerlerindeki mesailer sona ermiş,

büyük bir ustalıkla yerine getirilmiş roller.

evler doluyor yavaş yavaş,

mutfakta içiliyor kahveler ve çaylar, balkonlar bomboş.

sokaklar kedi ve köpeklerin himayesinde artık.

dışarıda büyük bir sesle atılan kahkahalar,

yerini dedikodu ve kötü sözlere bırakıyor içerde.

maskeler uygun bir yere kaldırılıyor yarın tekrar takmak üzere.

ve pürüssüz bir ifade kalıyor herkesin suratında:

kiminde büyük bir kibir,

kiminde büyük bir kıskançlık.

yarıya iniyor insanlığın nüfusu, hatta daha da aşağıya.

zira kaybediyor fazladan yüzlerini insanlar,

üçler ikiye,

ikiler bire iniyor.

yüzler tek artık.


tanınmaz hale geliyor insanlar sabahtan akşama.

dışarıda kınanan insanlar hüzün dolup giderken evlerine,

aynalar kınanacak insanlarla doluyor.

ne de garip bir sahne hayat!

alkışlar en iyi rol yapanlara gidiyor hep.

rol yaptığını fark ettirenler büyük bir zevkle yuhalanıyor,

ve nihayetinde,

her oyuncu, seyircisi oluyor bir başka yuhalananın.

perde kapandığında,

herkes çekildiğinde odasına,

çoğu şeyin bir rolden ibaret olduğunu bilse de insanlar,

büyük bir kararlılıkla devam ediyorlar gün doğunca; 

heyecanla ısmarladıkları maskeleri takmaya.


ve bütün bunların arasında ben, 

-belki diğerlerinden farklı olarak-,

hiç çıkarmadan duruyorum maskemi. 

tekamülüm bitmiş nihayet ve eminim,

"bir" yüzüm var artık.

2 yorum: