6 Ağustos 2016 Cumartesi

Kibir

İnsan asla doymaz, en büyük güce, statüye, paraya veya şöhrete sahip olsa bile. Her daim yeni amaçlar peşinde geçer ömrü. Jim Carrey’in de dediği gibi; “Herkesin zengin, meşhur ve hayatta istedikleri her şeye sahip olmalarını diliyorum. Çünkü o zaman cevabın bu olmadığını anlayacaklar.” İnsan en büyük tahtın üzerinde olsa bile, yeni amaçlar peşinde koşar. Çünkü mayasındadır doyumsuzluk. Tıpkı küçük bir çocuğun oyuncakçıda gördüğü güzel bir oyuncağa bağlanması fakat onu elde edince bir anda başka oyuncaklar peşinde koşması gibi, hep yeni bir amaca gider. Gittikçe kibrine yenik düşer insan, her şeyin üstünde olduğunu düşünmeye başlar. Başkalarının üstünde olmak bile içten içe sevindirir onu. Zira küçüklüğünden beri tek bir amaç için yetiştirilmiştir; kazanmak, dur durak bilmeden kazanmak… Gerekirse başka insanları merdiven olarak kullanıp güç basamaklarını çıkmak bile meşru gelmeye başlar insana. Daha çok güce sahip oldukça anlamsızlaşır her şey. Daha çok güç isteyip bulamamış büyüklerinin, kendi durumlarını acıklıymış gibi sunarak, güçlü bir “köle” olmayı ballandırarak anlattıklarını bulamaz insan. “Bu muydu yani sonunda? Bunun için mi yıllarım çalışmakla geçti?” demekten alıkoyamaz kendini.
Kibrine yenik düşmüştür bile, çok modern(!) insan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder