İnsan asla doymaz, en
büyük güce, statüye, paraya veya şöhrete sahip olsa bile. Her daim yeni amaçlar
peşinde geçer ömrü. Jim Carrey’in de dediği gibi; “Herkesin zengin, meşhur ve
hayatta istedikleri her şeye sahip olmalarını diliyorum. Çünkü o zaman cevabın
bu olmadığını anlayacaklar.” İnsan en büyük tahtın üzerinde olsa bile, yeni
amaçlar peşinde koşar. Çünkü mayasındadır doyumsuzluk. Tıpkı küçük bir çocuğun oyuncakçıda
gördüğü güzel bir oyuncağa bağlanması fakat onu elde edince bir anda başka
oyuncaklar peşinde koşması gibi, hep yeni bir amaca gider. Gittikçe kibrine
yenik düşer insan, her şeyin üstünde olduğunu düşünmeye başlar. Başkalarının
üstünde olmak bile içten içe sevindirir onu. Zira küçüklüğünden beri tek bir
amaç için yetiştirilmiştir; kazanmak, dur durak bilmeden kazanmak… Gerekirse
başka insanları merdiven olarak kullanıp güç basamaklarını çıkmak bile meşru
gelmeye başlar insana. Daha çok güce sahip oldukça anlamsızlaşır her şey. Daha
çok güç isteyip bulamamış büyüklerinin, kendi durumlarını acıklıymış gibi
sunarak, güçlü bir “köle” olmayı ballandırarak anlattıklarını bulamaz insan.
“Bu muydu yani sonunda? Bunun için mi yıllarım çalışmakla geçti?” demekten
alıkoyamaz kendini.
Kibrine yenik
düşmüştür bile, çok modern(!) insan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder